Munzur, Margaret ve O
Yazıma
Margaret Atwood’un bir yazı dizisi ile başlamak istiyorum. ‘’ Su direnmez, su
akar. Elini suya daldırdığında tek hissettiğin okşamadır. Su katı bir duvar
değildir, seni durduramaz. Ama su her zaman gitmek istediği yere gider ve en
nihayetinde hiçbir şey ona karşı duramaz. Su sabırlıdır. Damlayan su taşı
yıpratır. Bunu hatırla çocuğum. Yarı su olduğunu hatırla. Eğer bir engeli
aşamıyorsan, çevresinden dolaş. Su öyle yapar’’. Yazıda insanın suyun akışını
takip ederek zafer kazanacağından
bahsediyor. Aklıma Dersim yöresinin kutsalı Munzur nehri geldi hemen.. Oysa ki Munzur sabırsız, engellerin
etrafından dolaşmadan üstüne üstüne gidiyor
tıpkı o yörenin insanları gibi.
Bazı
insanlar kalbi ve beyni arasında kalırlar, bazı insanlar duyguları ve istekleri
arasında bazıları ise hiçbir ikilemde kalmadan hayatı o an ki isteğine göre
yaşarlar. Ben hayatı kalbi ve duyguları üzerinden yaşayan bir insanım. Evet ben
böyle bir insanım demek hiç kolay olmadı çünkü insan yeri geldiğinde
duygularımla karar verdim derken çok zorlanıyor o zaman insanların onu ciddiye
alamayacağından çekiniyor. Ama bunu aşıp evet ben buyum demek ne kadar da zor
bir süreçse sonrası çok rahat. İstediğiniz, yönünüzle karar verin inançla
söylenen her söz karşımızdakine geçiyor. Yazımı okuyanlar ee Margaret, Munzur
derken senin duygularına nasıl geldik diyebilir emin olun bende öyle diyorum
nerden geldik ? Ama tahmin ediyorum
Munzur dedik ve ben duygularıyla hareket eden bir insan olduğum için
yazıya bu şekilde yön verdim. Munzur demişken, Munzur’un kıyısında birini
sevmek, o hırçın, asi suya beraberce bakıp dinlenmek. Munzur ne kadar şiddetli
akıyorsa kenarında o kadar yavaş yürümek. Munzur’un hep acelesi var ama bizim yok. Suyun soğukluğuna inat yüreğinin
sımsıcak olması. Eğer birinizi sevdiğinize inanırsanız Munzur’a götürün neden
diye düşünmeyin .Tuncay Akoğan’ın dizelerine yer vermezsem kendimi ayıplarım;
GİT NEFESİM,
TOY RÜZGARIM...
HOZATTA AÇAN ÇİÇEĞİM...
AŞK DEDİĞİN ŞU MUNZUR'DAN
SEVDAMIZDAN HABER GETİR...
Dediğim
gibi duygusal bir kadınım ben bu benim yazdığım ilk yazım değil fakat Buğday
Tanesi için yazdığım ilk yazı. O yüzden
ilk yazım da Munzur’un ev sahipliği
yaptığı ‘’sevgimi’’ de anmak istedim. Beni tanıyanlar bu yazımı tebessüm
ederek hatta kahkaha atarak okuyabilir.
Tanımayanlar ise ne anlattı tam anlayamadım diyebilir, Buğday Tanesi ‘ni
okuyorsanız Munzur hepimizin ortak noktalarından biridir zaten neyse en azından
kutsalımızı andık diyebilirsiniz. Sevgiyle,görüşmek dileği ile…
Yazar: Devran Taşkıran
Yorumlar