Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kadının Tarihsel Süreçteki Değişen Statüsü..

Resim
  Romanlarda sık sık “ On yıl kadar geriye dönelim” gibi sözlere rastlanır. Romancılara kim ne söyleyebilir ki? İstedikleri zaman geçmişe dönebilirler. Üstelik kahramanları hakkında da istediklerini yazmakta serbesttirler. Peki, yazmakta (senin de okumakta) olduğun bu yazımda nasıl hareket etmeliyim? Uydurmaya hakkım yok. Sonra benim on yıl değil on binlerce yıl geriye dönmem gerekiyor. Hint mitolojisinde Kadın yaratılışı şöyle anlatılmaktadır: “ Tanrı yaprağın hafifliğini, ceylanın bakışını, güneş ışığının kıvancını, sisin gözyaşını aldı; Rüzgârın kararsızlığını, tavşanın ürkekliğini buna ekledi. Onların üzerine kıymetli taşların sertliğini, balın tadını, kaplanın yırtıcılığını, ateşin yakıcılığını, kışın soğuğunu, papağanın gevezeliğini, kumrunun sevgisini kattı. Bütün bunları karıştırdı, eritti ve kadın yaptı. Yarattığı kadını sevsin diye erkeğe armağan etti.” İ.Ö 3000 yıl öncesinde kadın; ekonomik ve toplumsal işleyişte büyük roller üstlenmiş, önemli, saygın, sözü geç...

Ruka Drama; Tükenmeyen Bir Kağıdın Öyküsü...

Resim
     Aralık’ın son demleri… Yeni yıla sayılı günler kala, tıpkı gelen yıl gibi taptaze, umut veren ve heyecanlı   bir ekiple söyleşeceğiz bu kez. İşte karşınızda RUKA Drama..    Kasvetli bir Ankara sabahı yağmur, çamur demeden büyük bir şevkle “Yıldız Kenter’i Yaşamak” adlı drama atölyesine gitmek üzere yollara düştüm. RUKA Dramanın içten yaratıcıları-aynı zamanda drama eğitmenliği programında birlikte yol aldığım sevgili arkadaşlarım- Ayşıl ve Elif, sımsıcacık ve bir okadar da tatlı bir telaşla karşılıyorlar beni. Eğitim süreçleri dışındaki ilk atölye deneyimlerine şahit olmanın mutluluğu içinde, heyecanla bekliyorum o büyük anın gelmesini. İlk deneyimlerinin sorunsuzca akıp gitmesini yürekten diliyorum, öyle de oluyor. Tam tahmin ettiğim gibi; güzel enerjileriyle baştan sona sürece hakim bir vaziyette alıp götürüyorlar hepimizi. Dolu dolu ve oldukça anlamlı bir sürece tanık olduktan   sonra, nihayet çiçeği burnunda d...

1916 Senesine Tarihlenen Bir Yapı ; Azize Tereza Kilisesi...

Resim
  Gelin hep birlikte Ankara’nın buram buram tarih kokan semti Ulus’ta bir gezintiye çıkalım.  Malum, Aralık ayındayız. Hristiyanların kutsal bayramı Noel'in başladığı ay.. madem Noel yaklaşmakta ve Noel ritüelleri, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de, ciddi bir çoğunluk tarafından, büyük bir coşkuyla gerçekleştirilmekte; ben de, ağır aksak emeklemeye başlayan Buğday Tanesi okurları için, Ulus’ta bulunan ve 1915’li yıllara tarihlenen  Azize Tereza Kilisesi’nin kapısını   çalıp Noel ve Noel ritüellerine dair kısa bir söyleşi gerçekleştirmek istedim.       Azize Tereza Kilisesi’ni tercih etmemin sebebi kilisenin bulunduğu Kardeşler Sokağı’nın ve binanın dikkat çeken tarihi.. kilisenin tarihini incelediğimizde oldukça köklü bir geçmişi olduğunu görüyoruz. Kilise binası;  1915 yılında Ermenilerin yaşadığı mahalleye oldukça yakın bir Fransız Koleji. 1916 yılında gerçekleşen büyük yangından sonra kolej binası ve semtin çevresi yanıyo...